‘Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde’ sergisi Artİstanbul Feshane’de
10 mins read

‘Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde’ sergisi Artİstanbul Feshane’de

Artİstanbul Feshane, dünyanın en önemli sanat kurumlarından Britanyalı Tate’i ağırlıyor. Tate’in İBB Kültür ve İBB Miras’ın katkılarıyla Türkiye’ye gelen koleksiyonu ‘The Dynamic Eye: Beyond Op and Kinetic Art (Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde) sergisiyle 23 Ocak-19 Mayıs 2024 tarihleri arasında ziyaretçilerle buluşacak.

Sergide aralarında Alexander Calder, Frank Stella, Victor Vasarely, Lygia Clark, Liliane Lijn, Julio Le Parc, Jesus Rafael Soto, Kenneth Noland, Helio Oiticica gibi sanatçıların da bulunduğu çok disiplinli özel bir seçki bulunuyor. 21 ülkeden 57 sanatçının 95 eserinin yer aldığı serginin küratörlüğünü Londra’da bulunan Tate Modern’in Sergiler ve Uluslararası Sanat Küratörü Valentina Ravaglia üstleniyor.

Sergi, Türkiye’deki yerel kamu yönetimi nezdinde hayata geçirilen bu çaptaki ilk ve en büyük uluslararası sergi olma özelliğini taşıyor.

‘MART AYINDA İSTANBUL’UN BİR ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ OLACAK’

Sergi açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel, sergiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Çok çok özel bir sergi, çok heyecanlandığımız bir sergi. Sergiyle ilgili bilgi vermeden önce çok kısa Art İstanbul Feshaneden bahsetmek lazım. Burayı İstanbullular yakınen bilir, oldukça kötü kullanımlara konu olan ve hakkının verilmediği bir mekan. 2023’te ise çok özel bir mekan oldu. Bu mekan öyle bir mekan ki İstanbul’un en başat yapılarından bir tanesi ve çok özel bir mimariye, çok özel bir estetiğe sahip. Böyle bir mekanı anca değerine ulaştıracak fonksiyon müze olurdu, sergi alanları olurdu, sanat olurdu, böyle de sonuçlanmış oldu.

Geçtiğimiz yıl Londra’ya gittiğimizde, Ozan Bey’in büyük çabalarıyla Tate ile görüşmeye başladığımızda çok inandı bu görüşmelere ve çok özel değerlendirmelerde bulundu. Feshane’nin aslında fonksiyon kararlarının verilme aşaması o dönemlere denk geliyor. Kültürel diplomasi ofisimizde çok sayıda özel görüşmeler yaptık ve bu özel görüşmelerde büyük bir gururla bu mekanımızı gösterdik ve gösterdiğimiz herkes gerçekten çok heyecanlandı. İstanbul gibi bir kültür kentinde, İstanbul gibi çok özel bir metropolde böyle özelce kültür alanının varlığı ve zenginleşmesi fikri çok özel. Dün gece itibariyle böyle bir heyecanın sonuçlandığını görmüş olduk. Bu açıdan büyük bir gurur yaşadık. Artİstanbul Feshane, artık bir İstanbul markası. Bundan sonra ilelebet bir kültür sanat ev sahipliğiyle bütün İstanbullulara açık bir mekan. Aynı zamanda sadece İBB’nin etkinliklerine de değil, İstanbul genelinde, Türkiye genelinde kültürle, sanatla çalışan, kafa yoran, emek harcayan bütün kültür kurumlarına açık bir mekana dönüşmüş oldu. Başkanımız Ekrem İmamoğlu, dün açılış konuşmasında özel bir vurgu yaptı. ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İBB Kültür, İBB Miras, İstanbul’un kültür yaşamına hamilik yapıyor ve bütün kültür kurumlarını böyle özel etkinlikler yapmasını da kolaylaştırıyor. Bu benim açımdan gurur verici’ vurgusunu yaptı.

Bugüne kadar 2019 sonrası süreçte 22 tane yeni müze sergi alanı ortaya çıkardık ve bu 22 müze sergi alanında 205 sergi gerçekleşti. Bunlar çok özel sergiler. Sadece Feshane’nin açılış sergisinde, İstanbul’un çağdaş sanatını ifade eden bir sergide 300’den fazla sanatçı yer aldı. Bu binlerce sanatçıya ev sahipliği yapmak anlamına geliyor yeni müze sergi alanlarında. Tabii ki İstanbul gibi büyük ölçekli bir şehir için, bir metropol için bunlar yeterli değil. Çok daha fazla yeni müze ve sergi alanları gerekiyor. Bu çabayla yoğun bir mesai harcıyoruz. Çok kısa bir süre içerisinde iki önemli projemizi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bir tanesi neredeyse bir ay içerisinde bir kamuya ait, bir belediyeye ait ilk çağdaş sanat müzesi açılacak. Haliç’in kıyısında çok özel bir mekan. Restorasyonun tamamlanma aşamasındayız şu an. Mart ayı başı itibariyle İstanbul’un bir çağdaş sanat müzesi olacak. Bunu müjdelemek çok yerinde olur diye düşünüyorum. Bir diğer özel bir proje de Çubuklu’da, Beykoz’da gerçekleşecek. Çok özel bir alanımız var. İçerisinde dijital sanatlar müzesi ve bir çocuk bilim müzesi olacak. Tabii ki yaşam olacak içerisinde; kütüphanesi, sergi salonu, kafeleriyle tam anlamıyla bir yaşam merkezine dönüşmüş olacak.

Tate ile yaptığımız gibi, bu tarz işbirlikleri, bu tarz sergiler aslında uzun bir yolculuğun başlangıcı oluyor. Bizim Tate’le başladığımız serüven de böyle. Bu bir sergiyle tamamlanacak bir hikaye değil. Çok daha ileriye evrilecek, çok daha özel etkinliklere ve iş birliklerine evrilecek. Çünkü biz kültürü bir kent hakkı olarak görüyoruz.”

‘BÜYÜK EMEKLERLE BUGÜNLERE GELDİK’

İBB Kültür Daire Başkanı Volkan Aslan da, “Tate sergisi ve iş birliğimiz muazzam bir mutluluk yaratıyor. Ekip arkadaşlarımla göz göze geliyorum. Her zaman yaptığımız için arkasında böyle gülümseyerek ve o coşkunlukla olamayabilirsiniz ama bugün gerçekten hepimiz açısından tarihi bir an ve tarihi bir zaman. O yüzden çok uzun süredir çalıştığımız, çok uzun süredir arkadaşlarımızın emek harcadığı bir güzel bir sergi arefesindeyiz. O yüzden ben tüm emek harcayan arkadaşlarıma sizlerin önüne teşekkür etmek istiyorum. Çok büyük bir ekiptik. Büyük emeklerle, büyük çabalarla bugünlere geldik. Keza yine Kültürel Diplomasi birimimizdeki Ozan Bey’e teşekkür ediyorum. Diplomasi tarafı bizim için olmazsa olmaz ve Türkiye’de ilk defa böyle bir ofisin yer alması bize çok fazla ayrıcalık tanıyor. Bu anlamda hem Ekrem Bey’in vizyonu hem Mahir Bey’in vizyonuyla çalışma şansı elde ediyorum bir senedir. Oktay Başkan’ımla ciddi bir yol arkadaşlığı yapıyoruz. Zaman zaman moralim iyiyse ‘mirasyediyiz biz’ diyorum. Çok bunanınca da ‘miras mağduruyum’ diyorum” ifadelerini kullandı.

‘İSTANBUL’DA KÜLTÜR SANATA ERİŞİMİN HERKES AÇISINDAN EŞİTLENMESİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ’

Aslan sözlerine şöyle devam etti:

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yirmi dört kültür alanı vardı, şu anda bu sayı kırk beş. Sanırım birkaç ay içerisinde elli ve herhalde bir sene içerisinde de altmışın üzerinde kültürel alan gerçekleşmiş olacak İBB Miras’ın sayesinde. Şiarımız kültürün demokratikleşmesi, doğru. Yani İstanbul’da kültür ve sanata erişimin herkes açısından eşitlenmesini sağlamaya çalışıyoruz. İşte burası Eyüp, Kağıthane, Fatih, oranın ortasında Feshane. Daha önceki kullanımı malum. Şu anda kültür ve sanatın merkezi. Burası temmuz ayından bu yana otuzdan fazla konsere, üç tane çok büyük sergiye, binlerce sanatçıya ve esas olarak yüz binlerce İstanbullu’ya yer sahipliği yaptı. Burası bir sergi alanı evet ama burası aynı zamanda kültür ve sanat eğitimi açısından da muazzam bir alan oldu. Burası çocuklarımızın, kadınların atölyeleriyle renklendirdiği bir yer aynı zamanda. Burası aynı zamanda İstanbul’un kültür ve sanat merkezi ve böyle yüzlerce alana kavuşacağız yakında. Bu demokratikleşme açısından muazzam bir şey.

İkinci tarafı da şu, sivilleşme dediğimiz başka bir politika tarafını ön plana çıkarıyoruz ve bundan sonraki beş yılımızın aslında en önemli vaadi buydu. Türkiye’deki sanat emekçilerinin, kültür ve sanat alanında çalışanlara alan ile ilgili herhangi bir sorunu kalmayacak bir noktaya getirmeye çalışıyoruz İstanbul’daki kültürel hayatı. Yani sergi açmak istediğinde sergi salonu, çalışmak istediğinde atölye, tiyatro için prova yapacaksa prova sahneleri, gösterim yapacaksa tiyatro salonları. Bunların tamamına asıl bizim işte kültür hakkı dediğimiz sanat ve sanatçının gelişimini sağlamak kendisinin ifade edebileceği kendisini bulduğu alanları kazandırmak gibi özel bir idealimiz var ve bunun baş aktörü tabii ki İBB Miras. Büyük kültür merkezleri, büyük alanlar, büyük büyük salonlar bizim ihtiyacımızı bugüne kadar çözmedi.”

ATÖLYELER DÜZENLENECEK

Artİstanbul Feshane, ‘Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde’ sergisi bağlamında düzenlenen atölyelere de ev sahipliği yapacak. Oyuncular Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve Ümit Erlim’in sergi odağında düzenlediği yetişkinlere yönelik “Dinamik Drama Atölyesi”, 17 Mart’a kadar her hafta farklı bir içerikle gerçekleşecek.

Atölye, 28 Ocak Pazar günü saat 11.00’de Konferans Salonu’nda “Optik ve Kinetik Karşılaşmalar” başlığıyla gerçekleşecek. “Dinamik Drama Atölyesi”, ilerleyen haftalarda “İmaj, Ses ve Hareket”, “Yarı Saydam Heykel”, “Diyalog ve Eylem”, “Hikâye Kurma ve Anlatma”, “Duyusal Enstalasyon”, “Oyun, Kurgu ve Gerçek”, “İçgüdü ve Deneyim”, “Drama Ötesi” başlıklarıyla devam edecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir