Diyarbakır annelerinin evlat mücadelesi bin 614. gününde
HDP önündeki anne Hatun Yüceyurt: “Evladımın yüzünü hatırlamıyorum”
DİYARBAKIR – Çocuklarının terör örgütü PKK mensuplarınca kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia eden Diyarbakır annelerinin evlat mücadelesi HDP il binasının önünde kararlılıkla devam ediyor.
3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek dağa kaçırılan evlatları için mücadele eden aileler, bin 614 gündür aralıksız sürüyor. Kar-kış, yağmur-çamur demeden çocukları için HDP önünde nöbet tutan aileler, evlatlarını alana kadar mücadelelerinde kararlı olduklarını belirtiyor.
Çocuğu Zafer’in 19 Mayıs Üniversitesinde öğrenciyken 23 yaşında kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia eden Diyarbakır annelerinden Sabire Aydın, evladının yüzüne hasret kaldığını söyledi.
Evladına ‘teslim ol’ çağrısında bulunan Aydın, “Oğlum 2017 yılında dönemin HDP milletvekili tarafından kandırılıp dağa gönderildi. Kim çocuğumun dağa gönderilmesine aracı olmuşsa onlardan hesap sorulmasını istiyorum. Zafer, oğlum ne olursun geri dön. Kandırıldın, biliyorum. Yavrum artık hasret kaldık sana. Evladım 23 yaşında üniversite öğrencisiyken ortamda kandırılıyor ve dağa gönderiliyor” dedi.
Çocuğunu alana kadar HDP önünden bir yere ayrılmayacağını dile getiren Aydın, “Oğlum gelene kadar HDP önündeki evlat nöbeti çadırından kalkmayacağız. Dağdaki bütün çocuklar gelene kadar burada mücadelemiz devam edecek. Kışın ortasında burada evlatlarımız için nöbetimizi sürdürüyoruz. Artık çocuklarımız bize kulak versin” diye konuştu.
1993 yılında 14 yaşındayken oğlu Serdar’ın çocuk yaşta kandırılarak dağa kaçırıldığını ileri süren anne Hatun Yüceyurt ise, evladının yolunu HDP binasının önünde gözlüyor. Yüceyurt, “Oğlumun yüzünü hatırlamıyorum, kime benzediğini bilmiyorum” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:
“30 senedir ben evladımı arıyorum. Oğlumu HDP il binasının önünde bekliyorum. Kar, yağmur, çamur demeden çocuklarımızı buradan almadan bir yere gitmeyeceğiz. Ben evladımı HDP önünden alıp evime gideceğim. Evladımı 1993 yılında 14 yaşındayken Ümraniye’den kaçırdılar. O günden beri oğlumu arıyorum ama hiç haber alamadım. Oğlumun yüzüne hasretim. Oğlumun yüzünü hatırlamıyorum, kime benzediğini bilmiyorum. Çocuğum, çık gel. Devletimize teslim ol.”