Türkiye’yi özellikle 2018’den itibaren ağır bir krize sürükleyen AKP iktidarı, genel seçimler sonrası zorunlu olarak ekonomide “rasyonel” döneme geçerken uygulanan yeni politikaların en çok etkileyeceği kesimlerden biri de KOBİ niteliğindeki işletmeler olacak. Ekonomiyi “soğutma” ve “normalleştirme”ye yönelik politikalar bu kesimi önemli ölçüde etkileyecek.
GİRİŞİMLERİN YÜZDE 99.7’Sİ
Ayrıca bu kesimin ekonomi içindeki yeri düşünüldüğünde yaşanan süreç daha da önemli hale gelecek. Çünkü TÜİK’in son açıkladığı verilere göre sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren 3.8 milyon girişim KOBİ niteliği taşıyor. Bu girişimlerin de toplam girişim sayısındaki payı yüzde 99.7, istihdamdaki payı yüzde 70.6, toplam cirodaki payı yüzde 42.5 ve toplam ihracattaki payı yüzde 31.6.
İşte bu noktada neredeyse Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen finansmana erişim konusuna KOBİ’ler açısından bakmakta fayda var. BDDK’nin Aralık 2023 sonu itibarıyla yayımladığı verilere göre KOBİ niteliğindeki işletmelerin nakdi kredi borcu 2022 sonuna kıyasla yüzde 58.1 artışla 3.2 trilyon liraya ulaştı. Kredi kullanan KOBİ sayısı ise yüzde 0.1 artarak 4 milyon 525 bin 77’ye çıktı. KOBİ’lerin ortalama kredisi yüzde 57.9 artışla 708 bin 642 liraya yükseldi. Bu ortalamaya işletme niteliği açısından bakıldığında “orta” işletmelerin borcu yüzde 71.7 artışla 9 milyon 22 bin lira, “küçük” işletmelerin borcu yüzde 66.2 artışla 2 milyon 145 bin lira ve “mikro” işletmelerin borcu yüzde 61.4 artışla 248.7 bin lira oldu.