Welcome to Our Website

Ayşegül Aldinç’ten Ajda Pekkan yorumu: Kariyerimin başında taklit ederdim

Şarkıcı Ayşegül Aldinç, sunuculuğunu Ahmet Mümtaz Taylan’ın yaptığı ‘Empati’ programına konuk oldu.

Aldinç, “Kariyerimin başında Ajda’yı taklit ederdim. Hâlâ daha şarkılarını ona benzeterek söylüyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Ajda’nın şarkılarını başkaları söylememeli, söyleyecekse de onun gibi söylemeli. Ajda Türkiye’nin en başında, Sezen ve diğerleri sonra gelir” dedi.

‘BARIŞ MANÇO’NUN ÜÇ YENİ ŞARKISINI ALMIŞ TEK İNSANIM’

Ahmet Mümtaz Taylan’ın “Barış Manço’nun Kara Sevda’yı sana yazdığı doğru mu?” sorusuna Ayşegül Aldinç, “Benim için değil, yazdığı şeyi bana verdi. Ben eskiden çok cesurdum büyüdükçe törpülendi o yanım. Kapıyı çalar içeri girerdim, ‘ben şarkı istiyorum’ derdim. O da severmiş beni sağ olsun. Dünyada, Türkiye’de Barış Manço’nun üç yeni şarkısını almış tek insanım ben” yanıtını verdi.

‘BENİ MAHKEMEYE VEREBİLİRDİ’

Taylan’ın “Atilla Özdemiroğlu ile yaptığın albümden bahsediyorum, o albümü atmışsın sen, Atilla Bey’in tepkisi ne olmuştu?” diye sorması üzerine Aldinç, “Evet çöpe attım. O kadar anlayışlı davrandı ki ondan öyle bir şey beklemiyordum. Eklektik gibi geldi bana aslında, bir bütünlüğü yoktu. Benim bütün albümlerimin bütünlüğü olduğu söylenemez çünkü kendi üretmeyen bir insan ki bazı şarkı sözlerim var. Üretmeyen ağırlıklı olarak bir insan başkalarından yararlanıyor. Bu anlamda başkalarıyla iş ve gönül birliği yapıyor, böyle olduğu zaman bir bütünlükten tabii ki söz edemiyoruz .90’lı yıllardaki kendi albümünü kendi yaratmayan sanatçılara baktığımızda bu eklektik olma hali zaten söz konusu. 90’larda ozandan çok şarkıcı vardı. Sonradan kendi şarkısını yazan ve söyleyen arkadaşlarımız daha ön plana çıktı, iyi ki de öyle oldu. İşte o albümde olmayan bir şey vardı, tam olarak adını koyamıyorum. Atilla beni mahkemeye verebilirdi ve hiçbir şey demedi” ifadelerini kullandı.

‘ANNESİNE DÜŞKÜN ÇOCUK HİKAYELERİNİN BİR KAHRAMANIYIM’

Aldinç, annesiyle olan ilişkisini de “Annemin gittiği okullarda okudum. Sonra annem tayin oldu o kadar özledim ki annemi. Annemden ayrı yaşayabilecek bir performans sergileyemedim. Annem etüt hocalığı ile yanıma geldi. Kandilli Kız Lisesi’ndeki odalarda ranzanın altında yatardım, ‘Yukarıda yatarsan düşersin’ derdi. Gece annemin koynuna girerdim, sabah da gizlice yatağıma girer yatardım. Hâlâ annemle yaşıyoruz. Çok iyi arkadaşız. Annesine düşkün çocuk hikayelerinin bir kahramanıyım” diyerek anlattı.

(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir